Bu yıl "zor" öğrencilerin bile derslere odaklanmasını sağlayabilmek için olumlu davranış yönetimini kullanın.
Her
öğretmen gibi ben de bir sınıfı idare etmenin ne kadar önemli bir iş olduğunu
biliyorum. Kendi çalışma yerim olan Avustralya'da ve dünyanın görev yaptığım
çeşitli yerlerinde farklı yeteneğe, geçmişe ve mizaca sahip 25 ya da daha fazla
öğrenciyi alıp birlikte çalışan, haklara saygı duyan bir grup oluşturmanın ne
kadar zahmetli bir iş olduğunu tekrar tekrar gördüm. Belirli türlerdeki öğrenci
davranışları (her sınıfta görülmesine karşın yine de can sıkıcı olan) bu işi
başarılması daha zor hale getirir. Buna rağmen sınıftaki en zor kişiliklerin
bile hakları ve sorumlulukları dengeleyen olumlu disiplin yöntemlerine olumlu
karşılık verdiğini keşfettim.
Bu yazıda aşağıdaki kişilik türleri için işe
yarayan stratejileri bulacaksınız:
1. Gevezeler
2. Yapışkanlar
3. Boykotçular
4.
Tartışmacılar
5. Somurtkanlar
1. GEVEZELER
Gözlemci olduğum bir sınıfta öğretmen grup etkinliklerinden önce
bir noktayı açıklıyor; tam bu anda bir öğrenci diğerine dönüp fısıldamaya
başlıyor.
Öğretmen: "Dilek ve Gülhan, Dersi anlatmaya
çalışıyorum!"
Dilek: "Ama ben konuşmuyordum!"
Öğretmen: "Dilek, seni Gülhan ile konuşurken gördüm. Ben ders
anlatırken konuşma. Dikkatini buraya ver."
Dilek: "Hocam yapmayın. Gülhan sadece bana çalışmayla
ilgili bir soru sordu!"
Öğretmen: "Beni dinle— Kimin ne söylediği beni
ilgilendirmez.
(Öğretmen doğal olarak sinirlenmiştir;
özellikle Dilek'nın ses tonundan ve el kol hareketlerinden dolayı.)
Dilek: "Ama, Gülhan "
Öğretmen: "Dilek!" Bu yüksek ses tonunu şöyle bir ifade
izler: "Bir kelime daha söylersen..." ya da azarlayıcı bir tonda
"... bıktım usandım". Her iki durumda da zarar verici bir yan vardır.
İZLENECEK STRATEJİLER
·
Olumlu bir
yönlendirmede ya da anımsatmada bulunun ve ardından teşekkür edin.
İstemediğiniz
davranışa değil istediğinize odaklanın; Örneğin "Karışma" demek
yerine "Teker Teker" ya da "Görgü kurallarımızı
hatırlayalım" gibi. Yönlendirmeleri kısa tutun; sorun üzerinde çok fazla
durmaktan kaçının. Buna ek olarak, davranış hedefimize daha uygun bir mesaj
verdiğinden dolayı düzeltme yaparken bile "lütfen"e ek olarak kimi
zaman "teşekkürler" sözcüğünü kullanmanın daha etkili olduğunu
gördüm.
·
Ses tonunuzu
ve beden dilinizi seçin.
Öğrenciler tarafından
nasıl duyulduğumuz büyük ölçüde bizim sözsüz davranış biçimlerimize bağlıdır.
"Sessiz adımlarla lütfen,. Teşekkürler" ifadesini alaycı bir ses
tonuyla ve parmağınızı öğrencilere doğru sallayarak söyleme olumlu sözcüklerin
hepsini bir çırpıda yok eder. Ses tonunuzu, bakışınızı, öğrenciye yakınlığınızı
ve beden dilinizi sürekli kontrol altında tutun.
·
Stratejik
aralar vermeyi deneyin.
Öğretmenler dikkati
çekmek ya da korumak istediklerinde duraklamaların bilinçli kullanımı yardımcı
olabilir. Gerekli talimatı vermeden önce kullanılan bir ara öğrencilerin size
bakmasını, sizi dinlemesini ve hemen ardından yanıt vermesini sağlayabilir.
Öğretmen odanın diğer köşesinde konuşan iki öğrenciye seslendiğinde "Dilek,
Gülhan ne yapıyorsunuz?" büyük olasılıkla onlar yalnızca kendi adlarının
söylendiğini duyacaklar, sorunun ne olduğunu anlamayacaklardır bile. Önce
öğrencilerin adlarıyla (daha otoriter bir tonda) başlayıp bir ara verdikten
sonra yönlendirmeyle devam etmek daha iyi fikirdir.
·
Nasıl
yönlendireceğinizi bilerek dikkati asıl konunun üzerinde tutun.
Konuşan öğrencilerden
önlerine dönüp konuştuğunuz sürece dinlemelerini isteyerek dikkatimizi birincil
davranış sorununa (bizim öğretme ve diğerlerinin öğrenme haklarını öncelikle
etkileyen davranış biçimi) vermiş oluruz. Öğrenciler tartışır ya da surat
asarlarsa bu davranış sırası gelmeden konuşma sorununa yönelik olmaz. Yeniden
yönlendirme, ikincil konulara dikkatimizi vermek yerine kurallara, haklara veya
verilen talimatlara odaklanma şeklidir. Öğrencilerin görüşlerine bir parça
katılıp (öğrencilerin duygularına değer verip) sonra çabucak asıl konuya
dönerek bunu yapabilirsiniz.
UYGULAMALI STRATEJİLER
Öğretmen
ödevi açırkarken Dilek ve Gülhan özel olarak konuşup diğerlerini rahatsız
ediyorlar. Öğretmen konuşmayı keser. Kimi zaman bilinçli olarak yapılan bir
duraklamanın tek başına öğrencilerin dikkatini çekmeye yettiğinin farkındadır —
ama bu sefer işe yaramaz. Bu yüzden o kızlardan önlerine dönüp dinlemelerini ister:
"Gülhan . . ., Dilek . . ., lütfen önünüze dönüp dinleyin,
teşekkürler." Dilek darılmış bir şekilde "ama biz sadece ödev
hakkında konuşuyorduk" der. Bu noktada öğretmen söylenen şeyin doğru olup
olmadığıyla ilgilenmez. Konuyu başka bir yöne çevirir:
"Ders
hakkında konuşuyor olabilirsiniz ama önünüze dönüp dinlemenizi istiyorum,
teşekkürler. Bu anlattıklarımızı bilmeniz gerekiyor." Dilek'nın kırgınlığı
ya da küslüğü sürerken (ama sesini çıkarmadan) öğretmen dikkatinizi sınıfın
geri kalanına verir ve konuşmasına kaldığı yerden devam eder.
2. YAPIŞKANLAR
Bir sonraki
tiplememizde küçük sınıflardan birindeki kompozisyon dersinde öğrencilerin
başındayız. Halid sınıfın diğer yanından seslenir.
Halid: "Öğretmenim, öğretmenim, bakar mısınız?"
Öğretmen: "Bir dakika Halid."
Halid: "Ama öğretmenim bundan sonra ne yapacağımızı
bilmiyorum!"
Öğretmen: "Dinle, aynı anda hem orada hem burada olamam değil
mi?"
Halid: (ağlamaklı bir tonda) "Ama öğretmenim. . ."
Öğretmen: "Tamam, tamam!" Öğretmen, onun her çağırışında
kendisine yardımcı olmaya gideceği gibi asılsız bir düşünceyi kuvvetlendirerek
ona yardımcı olmaya gider.
İZLENECEK
STRATEJİLER
·
Bilinçli
olarak duymamazlıktan gelmeyle başlayın.
Bilinçli olarak
duymamazlıktan gelme, belirli davranışları gözardı etmek ve dikkatleri dersin
akışı üzerinde tutmak ya da olumlu davranışları farketmek ve desteklemek
amacıyla öğretmenlerin bilinçli olarak aldıkları bir karardır. Öğrenciler kısa
zamanda 'kurallara uyup parmak kaldıran ve bekleyen' öğrencileri öğretmenlerin
dinlediklerini anlayacaklar ve kurallara uymaya çalışacaklardır.
·
El
işaretleriyle basit yönlendirmeleri/anımsatmaları birleştirin.
Bilinçli olarak
duymamazlıktan gelme işe yaramazsa ve öğrencinin davranışı diğer öğrencilerin
öğrenmesini ya da sizin öğretmenizi etkiliyorsa basit bir yönlendirmede
bulunmayı ya da anımsatmayı deneyin: "Söz almadan önce parmak kaldırın,
lütfen" ya da "sınıf içindeki kurallarımız neydi?" Sözlü
yönergelerinizi güçlendirmek ya da kimi zaman onların yerine kullanmak
açısından el işaretli çok etkili olabilir (özellikle sene başından beri bunları
kullanmaya başladıysanız). Örneğin, öğrencinin beklemesi gerektiğini belirtmek
için elinizi dur anlamında kaldırın ya da çocuğa parmak kaldırması gerektiğini
anımsatmak için bir parmağınızı konuşmaması gerektiği anlamında ağzına koyup
diğer parmağınızı havaya kaldırabilirsiniz.
·
Öğrencilere
seçenekler sunun.
Verilen ödev öğrenciye
özel değilse "bana sormadan önce çevrendeki üç arkadaşına sor"
türünde bir yöntem oturtabilirsiniz. Öğrencileri izlenmesi gereken işlemler
konusunda birbirlerine yardımcı olmaya, masalarında sessizce bilgi
alışverişinde bulunmaya ve ancak son çare olarak sizin yardımınızı istemeye
teşvik edin.
UYGULAMALI
STRATEJİLER
Birinci sınıflardaki
bir sanat etkinliği sırasında öğrencilerin arasında dolaşıp kilden yaptıkları
şekiller hakkında konuşuyorum. Sıraların birinde bir öğrenciyle konuşurken
diğer yanımdaki birisi elbisemi çekiştirme başlıyor: "Öğretmenim, şuna
bakın, yaptığıma bakın!" Bakabilirim ya da çekilmesini söyleyebilirim ama
bunun yerine bilinçli olarak duymamazlıktan geliyorum. En sonunda pes ediyor,
parmağını kaldırıp bekliyor. Böyle yapmamış olsaydı elimi kaldırıp
"bekliyoruz" anlamına gelen bir işaret yapar ve dikkatimi daha önce
konuşmakta olduğum öğrenciye tekrar verirdim. Her iki durumda da ilk öğrenciyle
işimi bitirip diğerine döndüğümde hala sessizce beklediğini görürsem
çalışmasını görmeye can atar bir şekilde yanına giderim.
3. BOYKOTCULAR
Üçüncü sınıftakilerin
tümü harita çizme projeleri üzerinde harıl harıl çalışıyorlar, David dışında.
O, morali bozuk bir şekilde havaya bakıyor. Öğretmeni onun bu çalışmayı
yapabileceğini çok iyi biliyor. Öğretmeni deli eden asıl sorun da bu.
Öğretmen: "David, niçin çalışmıyorsun?"
David: (iç çekerek) "Bilmiyorum"
Öğretmen: "Ödevle ilgili bir sorunun mu var?"
David: "Eveet . . . coğrafya sıkıcı geliyor."
Öğretmen: "Sıkıcı öyle mi? Bak işte bu çok kötü. Ne yazık ki
orada oturup haritayı tamamlayıncaya kadar canının sıkılmasına katlanman
gerekiyor. . . . Bunu tamamlamanın ne kadar süreceği beni hiç mi hiç
ilgilendirmiyor!"
Bu süre boyunca David
önüne kapanıyor ve tartışma sürüp gidiyor.
İZLENECEK
STRATEJİLER
·
Öğrencilere
sonuçlarıyla birlikte seçenekler sunun.
Öğrenciler ödevleri
ağırdan alıyor ya da yapmıyorlarsa onları doğrudan bir seçeneğe ya da sonuca
yönlendirin. "Ödevini şimdi yapmazsan onu ders dışındaki boş zamanlarında
yapman gerekecektir" demek, özellikle boş zamanını satranç, kişisel
çalışmaları ya da bilgisayar oyunlarıyla geçiriyorsa işe yarayacaktır. Kullandığınız
dil, öğrencilere davranışlarının kendi sorumlulukları altında olduğu ve nasıl
davrandıkları konusunda denetime sahip oldukları mesajını verecektir.
·
Çalışmaya
yeniden dönmesi için süre verin.
Çalışmaya yeniden
dönmesi için verilen süre, öğretmenin düzeltici yönlendirmesine yanıt vermesi
için öğrenciye verdiği süredir. Öğrenciye bir yol önerdikten ya da bir
anımsatma yaptıktan sonra öğretmen sakin bir şekilde sınıfta göz gezdirebilir
ya da başka bir öğrenciyle uğraşmak için dönebilir. Böyle yapmakla öğrencinin
yönlendirildiği şekilde davranacağını beklediği mesajını iletir. Bu,
öğrencilerin isteklere uyarken incinmemelerini sağlarken öğretmenlerin de
gereksiz, uzun tartışmalara girmelerini önler.
·
İlişkiyi
yeniden kurun.
Bir düzeltme yaptıktan
ve öğrenci de buna uyduktan sonra (gönülsüzce de olsa) ders sırasında daha
sonra yanına gidip ilişkinizi yeniden kurmak önemlidir. Bunu olumlu bir kaç
sözcük fısıldayarak ("Böyle çalıştığını görmek çok güzel...") ya da
sadece gülümseyip başınızı onaylayarak bile yapabilirsiniz. Bu, çocuğa
ilişkinizin hala sorunsuz olduğu (düzeltmeyi bir kenara koyarsak) ve onun sizin
gözünüzde hala iyi bir yere sahip olduğu izlenimini verir. Kısa bir teşekkür ya
da onay "Çabalarını farkediyorum" anlamına gelir ve arada herhangi
bir kırgınlığın olmadığı mesajını da verir.
UYGULAMALI
STRATEJİLER
David ve öğretmeni
arasında geçen konuşmaya yeniden dönelim.
Öğretmen: "David . . . Ödevini şimdi yapmazsan bunu
teneffüste yapmak zorunda kalacaksın."
David: "Ama bu hiç adil değil." Kollarını kavuşturur
ve somurtur.
Öğretmen: "Belki öyle ama bu senin seçimin."
Öğretmen yürür ve
David'e işe yeniden dönebilmesi için zaman verir. Öğretmenin kendisine
bakmadığından emin olduktan bir kaç dakika sonra gönülsüzce de olsa David
çalışmasına devam eder (aslında öğretmeni onu yan gözüyle izleyebiliyordur).
Teneffüs zili çaldıktan sonra öğretmeni onunla yeniden konuşur.
Öğretmen: "Doğru kararı verdiğine sevindim David." O
oynamaya giderken öğretmeni de aferin anlamında koluna hafifçe vurur.
4.
TARTIŞMACILAR
Her okulda
öğretmenlerine kafa tutan, karşılık veren ve hiçbir sözün altında kalmak
isteyen öğrenciler olur. Bu tür kişilerin niçin suçsuz oldukları, yapılanın
niçin adil olmadığı, öğretmenlerin niçin onlara taktıkları konusunda on ayrı
neden ve açıklama sıralayabilirler. Asıl şaşırtıcı olan öğretmen ve öğrenci
arasındaki tartışmaların çoğunun aşağıdaki son sınıf örneğinde olduğu gibi ufak
tefek, önemsiz konularla başlamasıdır.
Öğretmen: "Jason, niçin masanda değilsin?"
Jason: "Sadece Dimi'den bir cetvel istiyordum!"
Öğretmen: "Bana bak, sakın yalan söylemeye kalkma. Cetvel
istemiyordun. Seni gördüm. (Öğretmen Jason'ın suratında 'seni kandırıyorum'
anlamına gelen sırıtmayı gördüğü için daha da sinirlenir.) Bu davranışından
bıktıp usandım!"
Jason: "Bu arada cetvel isteyip istemediğimi nereden
biliyorsunuz? Dimi'ye sorabilirsiniz." (Öfkeli bir şekilde kollarını
kavuşturur. Tüm sınıf onu izliyordur.)
Öğretmen: "Çok akıllı olduğunu sanıyorsun değil mi? Bak sana
ne diyeceğim. . ." Bu noktada, Jason ağır kanlı ve kızgın bir şekilde
sandalyesine yaslanırken ufak bir söylev başlar. Önceki atışmalardan canı
sıkılan öğretmen Jason'ın suratında tehditkar bir ifadeyle sandalyeye
yaslanışını göze batan bir terbiyesizlik olarak yorumlar. Tartışmayı sürdürüp
öğrenciye meydan okur.
Teacher: "Sen ne yaptığını sanıyorsun, ha?"
İZLENECEK
STRATEJİLER
·
Birincil
davranışı ikincil davranıştan ayırt edin.
Jason'ın öğretmenleri
onu sorunlu bir çocuk olarak anlatırken düşündükleri ikincil davranışlarının
toplamı (ondan daha öncelikli olan birincil davranışlardan ağırlığı duygusal
olarak daha fazla olduğundan). Öğretmenin sorusuna verilen "Evet"
yanıtı bile hem kulağı hem gözü rahatsız edebilir. Konuşma tonlarını, biçimlerini
ya da sözcüklerini suçlamak istersek öğrencilerin ikincil davranışlarına fazla
tepki göstermemiz ya da onlara odaklanmamız kaçınılmazdır. En azından şimdilik
birincil davranışlara odaklanın.
·
Gereksiz
tartışmalardan kaçının.
Kavgacı bir öğrenciyi
doğrudan kontrol edemesek de kavgalarla nasıl başedebileceğimizi kontrol
edebiliriz. Tepki gösteren ya da savunmaya geçen düzeltmeler, özellikle beden
dili biraz saldırgansa, tartışmayı uzatır ve dikkatimizi özgün konudan
uzaklaştırır. Öğenciler tartışmalarını hiçbir zaman uysal olmayan yaşıtlarının
önünde sürdürebilirler. Kendinize güvenli ama nazik olun, öğrenciyi asıl konuya
yeniden yönlendirin ve tartışarak, kavga ederek ya da düşmanca taktiklerle
ikincil davranışlara esir olmayın.
·
Dersten
sonra karşılıklı görüşmeler planlayın.
Tartışan birinin
ikincil davranışlarını o an için görmemezlikten gelme sizin avantajınıza olsa
da bu konuda bir şey yapmamanız gerektiği anlamına gelmez (özellikle öğrenci bu
tür davranışları alışkanlık haline getirmişse). Dersten sonra karşılıklı
görüşme planlayıp öğrenciye ikincil davranışının nasıl gözüktüğünü ya da
anlaşıldığını ve karşılıklı haklarımızı nasıl etkilediğini anlatabilir (hatta
gösterebilirsiniz). Dersten sonra karşılıklı görüşmeler hakkında daha fazla bilgi
için Somurtkanlar bölümüne bakın.
UYGULAMALI
STRATEJİLER
Başka bir son sınıfta
Bradley'nin ödevine başlamadığını farkettim. Yanına gidip sıradan bir tarzda
sordum: "Bradley, henüz başlamamışsın sanırım. Bir sorun mu var?"
Davranışlarım cana yakındı. "Evet, şey, kalemim yok, nereden
bulabilirim?" yanıtına "Sorun değil, benimkini ödünç
alabilirsin" diye karşılık verdim (ne zaman son sınıf öğrencileriyle ders
yapsam yanıma kurşun, tükenmez kalemler, cetveller ve silgiler alırım -
sorunları önleyici bir idare tarzı). Kendi kendine bir şeyler mırıldanıp sesini
azaltıp önüne bakarak "Evet, şey cetvelim yok" dedi. Öğretmen
masasındaki malzeme kutusunu göstererek "benimkilerden birini ödünç
alabilirsin" yanıtını verdim. "Şey, benim kağıdım da yok" derken
sesi oldukça sinirli bir tona bürünmüştü. Zavallı çocuk! Oyununu bozuyordum.
Alaycı olmaya çok müsaittim ama "Masamda kağıt da var" yanıtını
verdim. "Daha sonra gelip nasıl gittiğine bakarım" diye de ekledim.
Bu son yardımsever açıklamadan sonra eminim içinden küfretmiştir. Ben
uzaklaşırken ihtiyacı olan şeyleri almak üzere öğretmen masasına doğru
gittiğini gördüm. Daha sonra ders sırasında homurtuları konusunda kendisini
kontrol edebildiği için onu takdir ettim. Terbiyeli olmak zor iştir.
5.
SOMURTKANLAR
Veronica çok sevilen,
parlak bir beşinci sınıf öğrencisi. Ödevlerini yapması konusunda bir sorunu
olmasa da öğretmeni onun davranış sorunları olduğundan yakınıyor. O sınıfla
yaptığım ilk dersimde Veronica'nın ders sırasında sürekli gezindiğini ve diğer
öğrencilerle sohbet ettiğini farkettim. Bilinçli olarak bir süre bunu görmezden
geldim ama sonraları onu kendi masasına dönmesi konusunda uyardım. Gözleri
tavana bakarak, ıslık gibi bir sesle "Sadece Michelle'den silgi
alıyordum" dedi. Bu sırada çıkardığı "cık cık" sesleri ve başka
yöne çevirdiği gözleriyle somurtkan karşılığı tamamlanır (en sık görülen
ikincil davranış). Hemen hemen onu her düzeltişimde, basit anımsatmalar bile
olsa, bu durum tekrar ederdi. Sınıfta bu tür davranışların çoğunu yönlendirip
gerginliği azaltmaya çalıştım ama en sonunda başka bir şeyler yapılması
gerektiğine karar verdim.
İZLENECEK
STRATEJİLER
·
Gerekiyorsa
okuldan sonra bir sohbet ayarlayın.
Bu tür kısa konuşmalar
(etik açıdan kapı açık olarak) öğrencilerin davranışları açısından ders sırasında
neler olduğunu aydınlatmanızı sağlamak için çok uygundur. Öğrencilere,
alışkanlık haline gelmiş ikincil davranışlarının sınıf hakları ve
sorumluluklarına göre kabul edilemez olduğunu anlatmamız çok önemlidir. Bu tör
sohbetlerin yılın başlarında yapılmaya başlaması ikna edici olması bakımından
oldukça etkili olur (yılanın başının küçükken ezilmesi yaklaşımı). Böylece
öğrenciler öğretmenin her zaman belirli davranışları dersten sonra takip
edeceği mesajını almış olurlar.
·
Davetinizin
zamanlamasını iyi yapın.
Öğretmenler
öğrencileriyle dersten sonra konuşmak isterlerse teneffüs zili çalmadan hemen
önce kalmalarını istemek daha iyi olabilir. Böylece, "Niçin?",
"Neden Ben?" ya da "Ne Yaptım?" gibi gereksiz tartışmaları
önlemiş olursunuz.
·
Olumlu
mesajlar vermeye çalışın.
İkazlarımızın,
düzeltmelerimizin ve gerilmiş ilişkilerin onarımının süren bir ilişkili
sayesinde mümkün olabileceğini unutmayalım. Olumlu bir ses tonuyla ve arkadaşça
konuşun, parmağınızı sallamak gibi tehdit edici beden dilinden kaçının. Söylev
çekmektense karşılıklı konuşmak daha iyidir.
·
Sorunlu
davranışı yansıtmayı önerin.
Birçok öğrenci ikincil
davranışının nasıl gözüktüğünün farkında değildir. Onlar olayları bizim
gözlerimizle göremezler. Öğretmenler çoğu zaman bu tür davranışları kaba ve
otoritelerini sarsıcı bir davranış olarak görürler. Bizim değer
yargılarımıza göre kaba olan şey aslında zayıf sosyal beceriler, kötü
alışkanlıklar, öğrencinin dikkat çekme isteği ya da sınıf ortamında gücünü
gösterme arayışından ibarettir.
Davranışlarında neler gördüğümüzü yansıtıp
duygularımızı açıklayabilirsek ve saygı ya da adil muamele görmeleri için
onları sınıf kurallarına uymaya davet edersek en azından kabalıktan ne
anladığımızı ve böyle davranışların ilişkileri nasıl zedelediğini açıklamış
oluruz.
UYGULAMALI
STRATEJİLER
Teneffüs zilinden
hemen önce Veronica'ya dersten sonra birkaç dakika kalmasıni söyledim. İncinmiş
bir tonda "Niçin?" diye sordu. Bunu duymazdan gelip sınıfı dışarı
çıkardım. Sınıf dışarı çıkarken Veronica ellerini kavuşturup duvara yaslandı.
Veronica'ya biraz önce derste bir sorun olup olmadığını sordum.
Veronica: (gözleri yere bakarak bastırmaya çalıştığı bir
somurtkanlıkla) "Hayır."
Öğretmen: "Dersten sonra kalmanı istediğim için belki de
kızgınsın ya da moralin bozuk, öyle mi?"
Veronica: "Evet. Kötü ne yaptım?"
Öğretmen: "Masanı dönmeni söylediğim zamanı hatırlıyor musun?
Ne yaptığını ve ne söylediğini anımsıyor musun?" Bu noktada Veronica
önemsiz bir bakış fırlattı.
Öğretmen: "Ne dediğini sana göstermemi ister misin?"
Veronica: "Efendim?"
Öğretmen: "Dur sana göstereyim."
Bu noktada onun
sabahki duruşunu, el kol hareketlerini ve ses tonunu başını sallayışıyla ve
kaba bakışıyla yansıtmaya çalıştım. Kısa bir gösterimden sonra gülümseyerek
solümü tamamladım. Veronica gönülsüzce gülümseyerek savunmaya geçti: "Bunu
her zaman yapmıyorum". "Evet her zaman değil" diyerek sürdürdüm
"ama bu davranışları çok sık yapıyorsun. Ben sana bu şekilde davranmıyorum
Veronica. Bu şekilde konuştuğunda ses tonundan ve söyleyiş şeklinden dolayı
saygızlık haline geliyor".
Veronica: "Şey, bunu yapmak istememiştim."
Öğretmen: "Olabilir, sen bunu kasdetmemiş olabilirsin ama
senin ne söylediğin ve nasıl anlaşıldığı bu."
Bu durumda
öğrencilerden bazıları gelişigüzel bir özür ifade ederler. "Gerçekten
üzgün hissetmiyorsun, değil mi?" türünde bir yanıt vermekten kaçının.
Saygı konusundaki okul kurallarını anımsatıp özrü kabul edin.
Kaynak: Bu yazı Bill Rogers'ın teacher.scholastic.com'daki yazısından uyarlanmıştır. Bill
Rogers, Avustralya kökenli olan ve dünyada davranış yönetimi, stres ve
öğretmenlik konularında dersler veren bir eğitim danışmanıdır. (http://elma.turkport.com/ogretmen/23301.html)
Yorum Gönder